Paris İklim Anlaşmasına dair hazırladığımız bilgi notunu sivil toplum kuruluşları, yurttaşlar ve hukukçuların ilgisine sunuyoruz.
Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı 7 Ekim 2021 tarihinde onaylamış ve anlaşmanın tarafı haline gelmiştir. Anayasa Madde 90’a göre, usulünce yürürlüğe konmuş anlaşmalar kanun hükmündedir. Buna bağlı olarak Paris İklim Anlaşması, doğa savunusu ve çevre mücadelesine dair tüm hukuki taleplerde ve dava dilekçelerinde kullanılabilir.
Doğanın hakkını savunmak ve çevresel adaleti güçlendirmek amacıyla bilgi ve uzmanlığımızı sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. 09.03.2022
Altıparmak Hukuk Bürosu
Hazırlayan: Stj. Av. Ceren Naz Büyükgebiz
BİLGİ NOTU
2022-02
Paris İklim Anlaşması
Paris İklim Anlaşması Nedir?
Paris İklim Anlaşması[1], iklim değişikliğinin ve beraberindeki olumsuz etkilerin ele alınabilmesi adına gerçekleştirilen Paris İklim Zirvesi’nin ardından 12 Aralık 2015’te, 195 ülkenin katılımıyla kabul edilen; 22 Nisan 2016’da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 175 ülke tarafından imzalanan bir uluslararası anlaşmadır.
Bu anlaşma, sanayi devrimi ve sonrasında yaşanan sera gazı emisyon artışlarını önemli ölçüde azaltmayı ve bu artışı 2 dereceye kadar sınırlamayı hedefler. Ayrıca anlaşma, sera gazı emisyon azaltımı konusunda 1,5 dereceyi yakalamanın önemini vurgular. Bunun yanı sıra, küresel sıcaklık artışında büyük payı olan ülkelerin sebep olduğu kirliliğini azaltma ve anlaşma metni içerisindeki maddelere bağlı kalmalarına ilişkin taahhütler içerir. Bu anlaşma, gelişmiş ülkelerin, iklime dair sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyumu hususunda gelişmekte olan ülkelere yardımcı olmaları için bir yol sağlar. Bu sayede gelişmekte olan ülkelerin iklim dayanıklılığı arttırılmış olur. Bunun yanı sıra, Paris İklim Anlaşması taraf ülkelerin bireysel ve kolektif iklim hedeflerinin şeffaf bir şekilde izlenmesi ve raporlanması için bir çerçeve oluşturur.
Türkiye Paris İklim Anlaşması’nın Tarafı Mıdır?
Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması’nın 21. Taraflar Konferansı’nda kabul edilen ve 22 Nisan 2016 tarihinde imzalanan Paris İklim Anlaşması’nı 7 Ekim 2021 tarihinde onaylamış ve anlaşmanın tarafı haline gelmiştir.
Paris İklim Anlaşması Amaçları Nelerdir?
Küresel çapta emisyonların azaltılması için fosil yakıt kullanımına son verilmesi
Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğine adaptasyonlarını sağlamak adına destek olması
Biyoçeşitliliğin korunması ve iklim değişikliğine müdahalede iklim adaleti kavramının benimsenmesi
Tüm ekosistemlerin anlaşma kapsamında bütünlüğünün güvence altına alınması
Sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi döneme göre 2 derecenin altında sınırlandırılması
Şeffaflık, hesap verebilirlik adına taraf devletler tarafından Ulusal Katkı Beyanları hazırlanması
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden etkilenecek olan ülkelerle Yeşil İklim Fonu (Green Climate Fund) aracılığıyla finansman temin edilmesi
Kyoto Protokolü ile Paris İklim Anlaşması’nın Farkları Nelerdir?
Kyoto Protokolü, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadele etmek amacıyla Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin içinde 1997 yılında imzalanan bir uluslararası anlaşmadır. Bu protokolün imzacı tarafları, karbondioksit ve sera etkisine neden olan diğer gazların salımını azaltmayı taahhüt etmişlerdir. Türkiye bu protokolün 2009 – 2013 yıllarında tarafı olmuştur.
Kyoto Protokolü ile Paris İklim Anlaşması arasındaki farklar şu şekildedir:
Kyoto Protokolü emisyon azaltma hedeflerini yalnızca gelişmiş ülkeler adına bağlayıcı kılarken; Paris İklim Anlaşması tüm ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmak için üzerine düşeni yapması gerektiğine yer verir.
Kyoto Protokolü’nde, taraf ülkelerin emisyon azaltımı için yapması gerekenler düzenlenirken; Paris İklim Anlaşması’nda ülkeler kendi gelişim ve teknolojik ilerleme düzeyleriyle tutarlı olarak kendi emisyon hedeflerini bizzat kendileri belirler.
Kyoto Protokolü’nde taahhüt edilenlerin yerine getirilmemesi halinde, protokole taraf olan ülkeler adına cezai yaptırımlar söz konusuyken; Paris İklim Anlaşması’nda ülkelerin yerine getirmesi gereken taahhütler hakkında hiçbir cezai yaptırım söz konusu değildir. Bunun yerine Paris İklim Anlaşması ülkelerin belirledikleri hedefleri izlemeye yönelik mekanizmalara sahiptir ve bu mekanizmalar aracılığıyla ülkelerden, beş yılda bir Küresel Durum Değerlendirmesi yapması istenir.
Ulusal Katkı Beyanı Nedir?
Ulusal Katkı Beyanı (Nationally Determined Contrubution/ NDC), emisyon azaltmak ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için oluşturulacak bir iklim eylem planıdır. Paris İklim Anlaşması’na taraf olan ülkelerin, ulusal koşulları çerçevesinde kendi belirledikleri bağlayıcı olmayan gönüllü hedefleri bu beyanda yer alır. Ülkeler her beş yılda bir Ulusal Katkı Beyanlarını güncellemektedirler. Her yeni beyan, bir öncekine göre daha geliştirilmiş olmalıdır ve beyanlarda daha kapsamlı uyum – azaltım önlemlerine yer verilmesi gereklidir.
Paris İklim Anlaşması’nın Mekanizmaları Nelerdir?
Paris İklim Anlaşması, içerisinde çeşitli mekanizmalar barındırır. Bunlardan öne çıkanlar şu şekildedir:
Şeffaflık: Anlaşmaya taraf olan ülkelerin her 5 yılda bir sunmakla yükümlü olduğu raporlar bağımsız bir komite tarafından analiz edilir. Paris İklim Anlaşması, veriye ve bilimsel analizlere[2] dayalı olan iklime ve gezegene ilişkin bilginin erişimine olanak sağlar.
Azaltım: İklim değişikliğinin azaltımı anlaşmanın ana unsurlarındandır. Paris İklim Anlaşması ile anlaşmaya taraf olan ülkeler, kendi koşullarına bağlı olarak azaltıcı önlemleri almakla zorunlu tutulur.
Uyum: Paris İklim Anlaşması, herkesin iklim değişikliğinden kaynaklanan etkilere uyum sağlaması ve iklim direncini artırarak küresel iklim değişikliğine karşı güçlendirmeyi amaçlar. Bu doğrultuda anlaşmaya taraf olan ülkeler, ulusal uyum planları, izleme ve değerlendirme gibi yollarla uyum planlaması ve uygulamasına katılmalarını gerekir.
Kayıp – Zarar: Küçük ada ülkeleri gibi gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı savunmasız durumdadır. Bu nedenle Paris İklim Anlaşması bir kayıp – zarar mekanizması öngörür. Paris İklim Anlaşması ile anlaşmaya taraf olan ülkeler arasında diyaloğun güçlendirilmesi, koordinasyonun sağlaması, yaşanan veya yaşanılabilecek olan kayıplara karşı eylem ve desteğin arttırılması, yaşanan zarar kapasitesine göre finansal, teknolojik yardımların gelişmiş ülkeler tarafından yapılacak olması güvence altına alınır.
Türkiye İçin İklim Alanında Önemli Uluslararası Anlaşmalar Nelerdir?
Türkiye’nin onayladığı ve iklim alanında önemli uluslararası sözleşmeler, şu şekildedir:
24 Mayıs 2004 - Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
5 Şubat 2009 - Kyoto Protokolü
7 Ekim 2021 - Paris İklim Anlaşması
Türkiye İçin Paris İklim Anlaşması Ne İfade Ediyor?
Yaşanan iklim değişikliğinin farkında olarak düşük karbonlu bir politika takip edilmesi, Türkiye için kaçınılmazdır. Türkiye’nin ulaşılabilir ve net bir hedef belirlemesi, iklim politikasını netleştirmesi ve bu konuda bir yol haritası hazırlaması gereklidir. Bununla beraber Kamu kuruluşlarının, anlaşmaya uyum ve sera gazı emisyon azaltımı konusunda aktif rol alması gerekir. Bu anlamda kamu kuruluşlarının iklim değişikliği konusunda toplumda duyarlılığı arttırması önemlidir. Ayrıca anlaşma, baskı unsuru olarak da büyük bir itici güce sahiptir.
Bütün bunların yanı sıra Türkiye, Paris İklim Anlaşması’na gelişmekte olan bir ülke olarak ve ulusal katkı beyanları çerçevesinde, anlaşmanın ve mekanizmaların ekonomik ve sosyal kalkınma hakkına halel getirmemesi kaydıyla uygulayacağını beyan etmektedir.[3]
Hukuki Süreçlerde Paris İklim Anlaşması’na Dayanılabilir Mi?
Anayasa Madde 90’a göre, usulünce yürürlüğe konmuş anlaşmalar kanun hükmündedir. Buna bağlı olarak Paris İklim Anlaşması, hukuki taleplerde ve ilgili olduğu dava dilekçelerinde kullanılabilir.
[1] Anlaşmanın orijinal metni için: https://unfccc.int/sites/default/files/english_paris_agreement.pdf
Resmi Gazete’de yayınlanan anlaşmanın Türkçe çeviri metni için: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211007M1-1.pdf
[2] Analizlere ulaşabilmek için: https://climateactiontracker.org/
[3] TBMM Kanun Teklif Tutanağına ulaşabilmek için: https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-3853.pdf