Cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı şiddet ve ayrımcılığa karşı koruma konusunda Birleşmiş Milletler Bağımsız Uzmanı olan Victor Madrigal-Borloz’un “Sömürgecilik, Cinsel Yönelim ve Toplumsal Cinsiyet Kimliği” konusunda hazırlamakta olduğu rapora ilişkin katkı çağrısını Türkçeye çevirdik ve ilginize sunuyoruz.
Çağrı metninin orijinal metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Çağrı sonucunda hazırlanacak rapor, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Ekim 2023’teki 78. oturumuna sunulacaktır. Rapora katkı için son tarih 26.05.2023 olarak belirlenmiştir.
Altıparmak Hukuk Bürosu
Çeviren: Stj. Av. Mesut Bilicitürk
“Sömürgecilik, Cinsel Yönelim ve Toplumsal Cinsiyet Kimliği Üzerine Rapor”
KATKI ÇAĞRISI
SON TESLİM TARİHİ
26 Mayıs 2023
Yayınlayan: Cinsel Yönelim ve Toplumsal Cinsiyet Kimliği Bağımsız Uzmanı
Amaç: Ekim 2023'te gerçekleşecek Genel Kurulun 78. oturumuna sunulacak raporun hazırlanması
Cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı şiddet ve ayrımcılığa karşı koruma Bağımsız Uzmanı Bay Victor Madrigal-Borloz, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 78. oturumuna sunacağı raporunda, sömürgeciliğin lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve toplumsal cinsiyet çeşitliliğine sahip (LGBT) kişilerin insan haklarından yararlanmaları bağlamında tarihi ve süregelen etkileri değerlendirecektir.
Rapor, cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğinin yasalar, politikalar ve uygulamalar yoluyla geçmişte ve günümüzde sömürgeci bir şekilde nasıl düzenlendiğini ve bu düzenlemelerin toplumsal cinsiyet ve cinsellik kavramları üzerindeki kültürel etki katmanları ile toplumsal örf ve adetler dahil olmak üzere LGBT bireylerin yaşamlarını nasıl etkilemeye devam ettiğini inceleyecektir. Bu rapor aynı zamanda LGBT birey ve topluluklar başta olmak üzere tüm insanların, insan haklarından yararlanmasında sömürgeciliğin bıraktığı izlerle hesaplaşmak için mevcut yasal zemin ve araçları inceleyecektir. Son olarak rapor, sömürgeciliğin cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğinin bölgesel veya ulusal düzeyde düzenlenmesiyle ilgili etkilerini tespit etmek ve bu etkilerin telafi edilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen çeşitli yasal veya politik tedbirleri açıklayacaktır.
Arka plan
14 Aralık 1960 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 'Sömürge Yönetimi Altındaki Ülkelere ve Halklara Bağımsızlık Verilmesine İlişkin 1514 (XV) sayılı Bildiri’yi kabul etmiş ve bu bildiride “halkların yabancıların boyunduruğu, tahakkümü ve sömürüsüne tabi tutulmasının; temel insan haklarının ihlali anlamına geldiğini, Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı olduğunu ve dünya barışı ve iş birliğinin geliştirilmesine engel teşkil ettiğini' kabul etmiştir. Birleşmiş Milletler, Durban Deklarasyonu ve Eylem Programı'nda ayrıca 'sömürgeciliğin ırkçılığa, ırk ayrımcılığına, yabancı düşmanlığına ve bunlarla bağlantılı hoşgörüsüzlüğe yol açtığını ve Afrikalıların Afrika kökenli ve Asya kökenli insanlar ile yerli halkların sömürgeciliğin kurbanları olduklarını ve bunun sonuçlarının kurbanı olmaya devam ettiklerini' kabul etmiş ve ilgili tüm devletleri, sömürgeci uygulamaların 'kalıcı sonuçlarını sona erdirmek ve tersine çevirmek için gerekli ve etkili tedbirleri almaya' çağırmıştır.
Bu kapsamda şimdiye kadar toplanan bilgiler, sömürgeci projelerin farklı derecelerde cinsellik ve toplumsal cinsiyete ilişkin düzenlemeler içerdiğini güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır. Dünyanın dört bir yanında sömürgeci sosyal denetimin cinsellik, duygulanım, aile, toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kimliği alanlarına etki etmesi amacıyla yasalar, politikalar ve uygulamalar oluşturulmuş, uygulanmış veya yürürlüğe konmuştur. Bu uygulamalar, sömürgeleştirilmiş bölgelerin hukuk sistemleri ve sosyal dokusu üzerinde bugüne kadar devam eden bir etkiye yol açmıştır. Sömürgecilik; geçmiş yasalar, mevcut sömürgeci yasal ve kültürel miraslar ile cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı çağdaş şiddet ve ayrımcılık arasında karmaşık bir bağlantı ağı oluşmasına neden olmuştur. Sömürgeci yasa, politika ve uygulamalar da çeşitli cinsel yönelimlerin ve toplumsal cinsiyet kimliklerinin toplumsal kabulünü (ve reddini) şekillendirmiştir.
Çeşitli cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimlikleri dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde varlığını sürdürmüştür. Sömürgeleştirme süreçleri, sömürgeci gücün cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliği anlayışlarından temelde farklı olan anlayış veya ifadelerin bastırılmasıyla uzun zamandır ilişkilendirilmektedir. Bu tür uygulamalar çoğu zaman 'sapkın' veya 'barbarca' olarak değerlendirilmiş ve sömürgeci güçlerin yerleşik dini inançlarının güçlü bir şekilde etkilediği terimlerle kınanmıştır. Sömürgeleştirilmiş halkların cinsel şiddet yoluyla boyunduruk altına alınmasının bıraktığı izler aynı zamanda sömürge öncesi kültürel ve cinsel ifadenin yasal düzenlemeler ve hukuki yaptırımlar yoluyla bastırılmasıyla da örtüşmektedir.
Yasal düzenlemeler bu süreçte merkezi bir rol oynamıştır. Sömürge yılları sırasında, yeni hukuk sistemleri getirilmiş ve genellikle sömürge yönetiminin resmi olarak sona ermesinden sonra da sürdürülmüştür. Bu tür yasal düzenlemeler cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliği biçimlerini, cinsel pratikleri ve bu ifade biçimlerine eşlik eden kültürel pratik ve ifadeleri açıkça yasaklamıştır. Cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliği temelinde şiddet ve ayrımcılığa karşı koruma sağlamayan pek çok çağdaş yasal düzenleme, sömürge döneminden kalma uygulamaları tekrarlamış veya bunlardan oldukça etkilenmiştir. Bu tür yasalar kimi zaman yürürlükten kaldırılmış ya da yeniden düzenlenmiş, kimi zaman da eski sömürgelerinin ulusal mirasının bir parçası olarak sahiplenilmiştir. Yasalar, LGBT bireylerin haklarına ciddi şekilde zarar veren sömürgeci uygulamalara olanak sağlamış olsa da LGBT bireylerin insan haklarına saygı gösterilmesini, bu hakların korunmasını ve yerine getirilmesini sağlamak amacıyla kullanılabilir.
Katkı Çağrısı
Bağımsız Uzman, ilgili tüm devletleri, sivil toplum kuruluşlarını, akademisyenleri, uluslararası örgütleri, ulusal insan hakları kurumlarını, aktivistleri, şirketleri ve diğer ilgili herkesi tematik raporu için aşağıdaki sorulara yazılı olarak katkı sağlamaya davet etmektedir. Devletlerin veya bölgesel nitelikteki belirli uygulamalarla ilgili katkıların yanı sıra bölgeler veya bir bütün olarak uluslararası toplumla ilgili daha genel katkılar da kabul edilecektir.
Aşağıdaki sorular, katkıların şekillendirilmesine rehberlik etmeyi amaçlamaktadır. Yalnızca kanıtların mevcut olduğu konuların ele alınması gerekmektedir.
Sonraki adımlar
Yanıtlar 26 Mayıs 2023 tarihine kadar gönderilmelidir.
Raporlar, akademik çalışmalar ve diğer arka plan materyalleri gibi ek destekleyici materyaller başvuruya eklenebilir.
E-posta adresi: hrc-ie-sogi@un.org
E-posta konusu: “Submission: report on Colonialism and SOGI” (Başvuru: Sömürgecilik ve SOGI hakkında rapor)
Kelime sınırı: 2,500 kelime
Belge biçimleri: Word, PDF
Kabul edilen diller: Başvurular yalnızca İngilizce, Fransızca ve İspanyolca dillerinde yapılabilir.
Güvenli Başvurular: Dijital güvenlik ve başvurunuz hakkında endişeleriniz varsa, size bilgi ve destek sağlayabilecek kuruluşlarla iletişime geçmek isteyebilirsiniz. Bu tür kuruluşlardan biri olan Access Now, birey ve kuruluşları çevrimiçi ortamda güvende tutmaya yardımcı olmak için ücretsiz bir dijital güvenlik yardım hattına sahiptir. Sorularınızı help@accessnow.org adresine iletebilirsiniz.
Başvuruların Kamuya Açıklığı: Kamuya açıklanmaması yönünde açık bir talep içeren başvurular hariç olmak üzere, başvurular raporun yayınlanması sırasında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği web sitesinde yayınlanacaktır.